Hangi kusurlar kurbanı geçersiz kılar? İşte Diyanet’in açıklaması

Kurban Bayramı yaklaşırken, hayvan seçimi konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri de, kurbanlık hayvanın fiziksel kusurlarıdır. Bu konuda vatandaşların en çok merak ettiği sorulara Din İşleri Yüksek Kurulu açıklık getirdi.
Kurulun 12 Temmuz 2017 tarihli açıklamasına göre, kurban edilecek hayvanın sağlıklı, besili ve organlarının tam olması gerekir. İbadetin sıhhati açısından bu nitelikler hayati öneme sahiptir. Bu nedenle şu özelliklere sahip hayvanların kurban edilmesi geçerli sayılmaz:
- Ağır hastalığı olan veya kötürüm hale gelmiş hayvanlar,
- Aşırı zayıf ve bitkin olanlar,
- Yürüyemeyecek derecede topal olanlar,
- Bir veya iki gözü tamamen kör olanlar,
- Boynuzlarının biri ya da ikisi kökünden kırılmış olanlar,
- Dili, kuyruğu, kulakları veya memelerinin yarısı kesilmiş olanlar,
- Dişlerinin tamamı ya da çoğu dökülmüş olanlar.
Bunlar, hayvanın değerini düşüren ve ibadetin özüne zarar veren kusurlar olduğundan, kurban olarak kesilmeleri uygun değildir.
Hangi Kusurlar Kurbana Engel Değil?
Bununla birlikte, bazı kusurlar kurbanlığa engel teşkil etmez. Örneğin:
- Doğuştan boynuzsuz olması,
- Hafif topal ya da hafif hasta olması,
- Bir kulağının delik ya da yırtılmış olması,
- Memelerinin yarıdan az kısmının olmaması gibi kusurlar,
hayvanın kurban edilmesini engellemez. Burada esas olan, hayvanın ibadetin ruhuna uygun şekilde sağlıklı ve tam olmasıdır.
Şâfiî Mezhebinde Daha Katı Ölçüler Var
Şâfiî mezhebine göre bu konuda daha hassas bir yaklaşım benimsenmiştir. Sadece ağır kusurlu olanlar değil, uyuz hastalığına sahip hayvanlar ve yem yiyemeyecek derecede diş kaybı yaşayan hayvanlar da kurban olarak kabul edilmez. Bu durum, mezhepler arasında bazı yorum farklılıklarının olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak: Kurban ibadetinin geçerli olması için yalnızca niyet yetmez; kesilecek hayvanın da İslam’a göre belirlenmiş şartları taşıması gerekir. Sağlık durumu, fiziksel bütünlüğü ve genel görünümü bozuk olan hayvanların kurban edilmesi, ibadetin geçersiz olmasına yol açabilir.
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Açıklaması – 12.07.2017